İnternet Bankacılığı Hırsızlığında Bankanın Sorumluluğu Nedir?
- Av. Enes Çetinkaya

- 10 Ağu
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 10 Eyl

İnternet Bankacılığı Hırsızlığında Bankanın Sorumluluğu
"İnternet bankacılığı hırsızlığında bankanın sorumluluğu nedir?" sorusuna yanıt verebilmek için öncelikle somut vakıa bakımından husumet teşkilinin saptanması önem taşımaktadır. Konu olayda bireyin bilgisi ve rızası dışında internet bankacılığı şubesi marifetiyle hırsızlar tarafından banka hesabının boşaltılmasında 3 adet hukuki süje bulunmaktadır:
Hesap sahibi birey
Banka
Hırsız
Bireyin bilgisi ve rızası dışında internet bankacılığı şubesi marifetiyle hesabının boşaltılmasından ilk bakışta hırsızların sorumlu olduğu ve zararın tazminini hırsızlardan talep edilmesi gerektiği düşünülebilir. Ancak bankanın hukuki niteliği ve toplum nezdindeki itibarı dikkate alındığında zararın tazmininden bankanın sorumlu tutulabileceği gündeme gelebilecektir.
Şöyle ki, bankalar verdiği hizmet açısından değerlendirildiğinde, müşterisinin parasını saklayan özel ve güvenilir bir kasa konumundadır. Verdiği ana hizmet, para saklamak olan bu kurumların müşterileri nezdindeki imajı "Güven Kurumu" niteliği taşımaktadır. Bu sebeple Yargıtay uygulamalarında da kabul edildiği üzere bankaların sorumluluğu, ağırlaştırılmış sorumluluğun getirisi olan objektif özen yükümlülüğüdür, hafif kusurlarından dahi sorumludurlar.
Bu hususta Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun E. 2017/11-2224 K. 2018/1753 T. 22.11.2018 sayılı kararı emsal gösterilebilir:
"Bankalar, özel yasa ile kurulan ve kendilerine alanlarında çeşitli imtiyazlar tanınan, topladıkları mevduatı sahteciliklere karşı özenle korumak zorunda olan kuruluşlar olup, sahip oldukları bu vasıfları sebebiyle bankacılık işlemlerinin güvenilen tarafı konumundadırlar. Bu durum, bankaların bir güven kurumu olarak kabul edilmesini ve bankanın sorumluluğunun özel güven sebebiyle ağırlaştırılmasını gerektirir (Battal, Ahmet; Güven Kurumu Nitelendirmesi Işığında Bankaların Hukuki Sorumluluğu, Ankara 2001, s. 106). O hâlde, bankalar, ağırlaştırılmış sorumluluğun bir gereği olarak objektif özen yükümlülüğü altında bulunmakta olup, buna karşılık hafif kusurlarından dahi sorumludurlar. Ayrıca, bu sorumluluğu kaldırmaya yönelik sözleşmeler de geçerli değildir. Zira sorumsuzluk sözleşmesi hükümlerine sınırlama getiren 818 Sayılı Borçlar Kanununun (818 Sayılı BK) 99/2 ve 100/3 (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 Sayılı TBK) 115/3 ve 116/3) maddeleri gereğince, bankaların hafif kusurlarından dolayı ortaya çıkan sorumluluğunu kaldıran sözleşme hükümleri geçersiz olacaktır."
Kural olarak bankada saklanan paranın nef’i ve hasarı mutlak biçimde saklayana, yani bankaya geçtiği üzere usulsüz işlemlerle çekilen paralar doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğindedir, hesap sahibinin ise bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir.
Bu hususa ise T.C. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin, E. 2008/8654 K. 2010/199 T. 12.01.2010 sayılı kararı emsal olarak olarak gösterilebilir:
"Bankalar kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür (4491 Sayılı Yasa ile değişik 4389 sayılı Bankalar Kanunu 10/4 ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 61. maddesi). Bu tanımlamaya göre, mevduat ödünç ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. BK'nun 306 ve 307. Maddeleri uyarınca ödünç alan, akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mecburdur. Aynı yasanın 372/1. maddesi uyarınca usulsüz tevdide paranın nef i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, usulsüz işlemle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir."
Zararın Tazmini Konusunda Görevli ve Yetkili Mahkeme
Görev
Birey, dolandırıcılığa konu olan kredi kartını/ hesabını ticari ilişkileri için kullanmıyor ise görevli mahkeme Tüketici Mahkemeleridir. Aksi halde görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri olacaktır.
Bu hususta emsal bir karar olarak T.C. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin E. 2016/9670 K. 2018/4187 T. 31.5.2018 sayılı karar ile Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2018/6234E. 2019/567K. sayılı kararı örnek olarak gösterilebilir:
"Somut olayda; davanın açıldığı 13.06.2014 tarihi itibariyle 6502 Sayılı Kanun’un yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi sebebiyle tüketici, davaya konu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir."
"28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/...-(k) maddesinde tüketici, 'Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler' olarak tarif edilmiş, 3/...-(l) maddesinde ise 'Bankacılık' sözleşmeleri de 'Tüketici işlemleri' arasında sayılmıştır. Kanunun 73/.... maddesinde 'Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri'nin görevli olduğu belirtilmiş; 83/2. maddesinde ise 'Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez' hükmüne yer verilmiştir."
Yetki
Yetki bakımından görevli mahkemeyi doğru bir biçimde saptadıktan sonra yetkili mahkeme belirlenmelidir. Eğer konu olay Tüketici Mahkemesinin görev sınırları içerisindeyse yetkili mahkeme davacının yerleşim yeri mahkemesi olacaktır. Aksi halde Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkiye ilişkin kuralları dikkate alınmalıdır.
Sonuç
Yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığımız üzere internet bankacılığı marifetiyle, bireyin bilgisi ve rızası dışında kalan haller ile sınırlı kalmak üzere, bireyin banka hesabının/kredi kartının boşaltılmasında, bireyin husumeti yöneltmesi gereken taraf bankadır.
Av. Enes ÇETİNKAYA


Yorumlar