Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davaları
- Av. Enes Çetinkaya

- 10 Ağu
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 11 Ağu

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası Nedir?
İzale-i Şuyu Davası 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 698. Maddesi ve devamında düzenlenmiştir.
Eski adıyla izale-i şüyu ve yeni adıyla ortaklığın giderilmesi davaları, paylı (müşterek) ya da elbirliği (iştirak halinde) ile mülkiyete konu olan taşınmaz veya taşınır mallarda paydaşlar/ortaklar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı bir dava türüdür. (Canan Ruhi - Ahmet Cemal Ruhi, İzalei Şüyu Ortaklığın Giderilmesi Paylaşma Davaları, Güncellenmiş 6. baskı, Ankara, 2017, s. 158.)
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?
Görev
Bu dava türünde görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Görev unsuru dava şartları arasında bulunduğu için görevsiz mahkemede dava açılması halinde, hakim bu hususu re’sen inceler.
Yetki
aa) Taşınmazlar Bakımından:
Genel yetki kuralı olan HMK 6. Maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak davanın konusu olan mal bir taşınmaz ise HMK M. 12 uyarınca kesin yetkili mahkeme olarak taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi görevlendirilmiştir. HMK M. 12 hükmü kamu düzenine ilişkin olması bakımından taşınmazın aynına ilişkin yapılan sözleşmelerde yetkili mahkemenin belirlenmesi halinde belirlenen yetki geçersiz sayılacaktır. Dava konusu birden fazla taşınmaz var ise taşınmazlardan birinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.
bb) Taşınırlar Bakımından:
Genel yetki kuralı olan HMK 6. Maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Dava konusu mal tanışır ise yukarıda bahsi geçen kamu düzeni kuralı taşınırlar bakımından uygulanmamakta olup yetki hususu taraflar arasında belirlenebilecektir.
cc) Dava Konusunun Hem Taşınmaz Hem Taşınır Malları Birlikte Barındırması Bakımından:
Dava konusunun hem taşınmaz hem de taşınır malı barındırdığı takdirde; taşınmaz ve taşınır mal aynı yerde bulunuyorsa bulundukları yer mahkemesi yetkilidir. Taşınmaz ve taşınır mal farklı yerlerde bulunuyorsa taşınmaz için taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi, taşınır mal için davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
dd) Terekeye Karşı Açılacak Dava Bakımından:
Murisin terekesiyle ilgili olarak açılacak olan ortaklığın giderilmesi davalarında yetkili mahkeme miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.
Ortaklığın Giderilmesi Davasını Kimler Açabilir?
Ortaklığın giderilmesi davasını paylı (müşterek) ya da elbirliği (iştirak halinde) ile mülkiyete konu olan taşınmaz veya taşınır mallarda paydaşlardan/ortaklardan herhangi biri açabileceği gibi hepsi birlikte veya paydaşlardan/ortaklardan yalnızca birkaçı da açabilecektir. Bu hususta davacı taraf bakımından herhangi bir zorunlu dava arkadaşlığı şartı bulunmamaktadır. Davacı paydaşın/ortağın yargılamadan önce veya sonra ölmesi durumunda ise, davayı mirasçılarının takip etmesi ve sonuçlandırması mümkündür.
Davacının küçük, kısıtlı veya tüzel kişi olması durumunda bunların kanuni temsilcileri olan veli, vasi veya şirket yöneticileri vasıtasıyla davalar açılacaktır.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Kime Karşı Açılır?
Ortaklığın giderilmesi davasının dava konusu malın mülkiyetine ortak/paydaş olan herkesin açabileceğini, gerek birkaç ortak/paydaş birlikte gerekse ortaklardan/paydaşlardan birinin tek başına açabileceğini yukarıda belirtmiştik. Davalı olarak ise davayı açan/açanlar haricinde dava konusu malın mülkiyetine sahip olan diğer ortaklara/paydaşlara karşı açılmalıdır.
Davalı paydaşın/ortağın yargılamadan önce veya sonra ölmesi durumunda ise, davayı mirasçılarının takip etmesi ve sonuçlandırması mümkündür.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Yargılama Usulü
Ortaklığın giderilmesi davaları basit yargılama usulüne tabidir. Davacının dava dilekçesi vermesi ve karşılığında davalının/davalıların cevap dilekçesi sunmasıyla birlikte dilekçeler teatisi tamamlanır. Dilekçeler teatisinin ardından hakim davanın esasına girerek hüküm verebilecektir. Ancak yargılama esnasında hüküm verilebilmesi için aynı mahkemenin çözmesi gereken ön sorunlar veya ayrı bir mahkemenin dava konusu mal hakkında karara bağlaması gereken davalar varsa bunlar bekletici mesela yapılabilir.
Ortaklığın Giderilmesi Biçimleri
Davacı ortaklığın aynen taksim veyahut satış suretiyle giderilmesi istemiyle dava açabilir. Ancak davacının satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istemiyle açtığı davada, davalılardan birinin aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi talebi olursa hakim ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine karar verir. Aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilebilmesi için malın bu isteme uygun olması gerekir. Bu husus da dava sürecinde yapılacak keşif sonucunda bilirkişi incelemesi marifetiyle belirlenir.
Aynen Taksim Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi:
TMK 699/2 : “Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hakim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir.”
Satış Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi
TMK 699/3: Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.
Ortaklığın Giderilmesi Davasından Feragat
Ortaklığın giderilmesi davasında davacının davasından feragat etmesi davayı sonlandırmamaktır. Özel bir dava türü olan ortaklığın giderilmesi davası uyarınca davalılarda davacı gibi sonuç ve istemlerde bulunabilmektedirler. Bu haseple davacının feragatine tüm davalılar katılmadığı müddetçe dava görülmeye devam edecektir.
Dava Süreci
Dava, davacının dava dilekçesini ve delillerini mahkemeye sunması üzerine başlar. Dava dilekçesi ve ekleri davalılara tebliğ edildikten sonra yukarıda bahsi geçen dilekçeler teatisi tamamlanır. Ardından duruşma açılarak davacı ve davalılar dinlenir. Davacı ya da davalının keşif istemiyle hakim keşif yapılmasına karar verir. Keşfin ardından dosya bilirkişilere tevdi edilerek bilirkişi raporları dosyaya eklenir. Davacı ve davalının rapora karşı beyanlarının sunulmasının ardından dosyada eksik bir husus olmadığı takdirde hakim davanın esası hakkında hüküm kurar ve dava sonuçlandırılır. İstinaf kanun yoluna başvurma süreci içerisinde verilen karar istinaf kanun yoluna konu olmaz ise karar kesinleşir.
Av. Enes Çetinkaya
Uşak Barosu



Yorumlar