Mehir Senedi Nedir?
- Av. Enes Çetinkaya

- 2 Eyl
- 2 dakikada okunur

Mehir/ Mehr/ Mehir Senedi Nedir?
"Mehir senedi nedir?" sorusuna verilebilecek cevap ile başlamak gerekirse; Mehr, evlenirken eşlerden birinin diğerine verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para veya maldır.
Ödeme şekillerine göre ayrım yapılırsa iki tür mehr vardır. Evlenme akdi sırasında veya düğünden önce verilen, yani peşin ödenen mehre “mehri muaccel” denir. “Mehri müeccel” ise, ileriye (evliliğin boşanma ya da ölümle son bulunması haline kadar) yönelik bir bağışlama vaadidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2017/451 K. 2019/355 T. 26.03.2019:
"Mehrin sözlük anlamı; “İslam hukukunda evlenme ile erkeğin, kadın üzerinde elde ettiği haklara karşılık kadına verdiği değerli şey”dir. Mehri muaccel; “İslam hukukunda erkeğin, nikâhtan önce kadına verdiği mehr” ve mehri müeccel ise; “İslam hukukunda erkeğin, nikâhtan (ve hatta evlilik sona erdikten) sonra kadına verdiği mehr” olarak tanımlanmaktadır (Yılmaz, E.: Hukuk Sözlüğü, Ankara, 1996, s:529)."
Yukarıdaki tanımlardan da anlaşılacağı gibi mehir, kocanın evlenme sözleşmesi anında veya devamı sırasında ya da evliliğin sonra ermesi hâlinde kadına verdiği belirli bir mal, para veya ekonomik değeri olan armağandır."
Mehrin Talep Edilebilmesi Hukuki Olarak Mümkün Müdür?
Aile Hukuku kurallarını düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda mehr ile ilgili herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Ancak hukuk sistemimizde hakim ilke olan “sözleşme serbestisi” ilkesi uyarınca; kanunların kesin surette emrettiği hukuk kurallarına, kanuna veya kamu düzenine aykırı olan sözleşmeler haricinde yapılan sözleşmeler geçerli kabul edilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda evlenme sırasında karı kocadan birinin diğerine bir mal veya para vermesini ya da vermeyi vaad edip bir süre ertelemesini yasaklamamıştır. Bu nedenle mehr, Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemez.
Yukarıda “mehri muaccel” ve “mehri müeccel” olarak bahsettiğimiz her iki mehr tipi de sözleşme serbestisi ilkesine uygun sözleşmelerdir. Yani hem evlilik öncesinde verilen mehr hem de boşanma ya da ölümle evlilik son bulduğunda ödeneceği vaad edilen mehr sözleşmeleri hukuka uyarlı ve geçerlidir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, E. 2013/4323 K. 2013/6994 T. 29.04.2013:
“Somut olay bakımından değerlendirme yapıldığında, davalı tanığı ... .; tarafların dini nikahını kendisinin kıydığını; arapça yazılan metni kendisinin kaleme aldığını, bu belgeye 41 adet tam altının davalı tarafından davacıya boşandığı zaman ödenecek mehir bedeli olarak ödeneceğinin yazıldığını ifade etmiştir. Bu bağlamda evlenme sırasında taraflar arasında düzenlenen bu belgenin kanuna ve kamu düzenine aykırı bir yönü bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; davacının 41 adet tam altınla ilgili talebi ile ilgili taraf delilleri toplanıp; hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; boşanma halinde verileceği söylenen mehirin Medeni Kanun hükümleri karşısında yeri olmadığı gerekçesi talebin reddi usul ve yasaya aykırı görülmüş; bu husus bozmayı gerektirmiştir.”
Av. Enes ÇETİNKAYA
Uşak Barosu



Yorumlar