top of page

Kadının Ev İşlerini Yapmaması Boşanma Sebebi Midir?

  • Yazarın fotoğrafı: Av. Enes Çetinkaya
    Av. Enes Çetinkaya
  • 5 Eyl
  • 4 dakikada okunur
kadinin-ev-islerini-yapmamasi
kadının ev işlerini yapmaması

Kadının Ev İşlerini Yapmaması Boşanma Nedeni Olur Mu?


Bu yazımızda, "Kadının ev işlerini yapmaması boşanma nedeni midir?" sorusunun cevabı, Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları ışığında açıklanacaktır. Ancak bu iddia, tek başına ve mutlak bir boşanma sebebi olmamakla beraber ancak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylar bütünlüğü içinde bir kusur olarak değerlendirilebilecektir. Yargı kararları, iddianın ispatı, ihmalin derecesi, sürekliliği, diğer eşin kusur durumu ve haklı gerekçelerin varlığı gibi birçok faktör yargı kararları ışığında incelenecektir.


Ana Kriterler


  1. İspat Yükümlülüğü Esastır: Mahkemeler, ev işlerinin yapılmadığına dair iddiaların somut ve inandırıcı delillerle kanıtlanmasını aramaktadır. Soyut tanık beyanları veya kanıtlanamayan iddialar, boşanma kararı için yeterli görülmemektedir.

  2. Tek Başına Yetersizdir: Kadının ev işlerini yapmaması, genellikle tek başına boşanma kararı için yeterli bir sebep olarak kabul edilmemektedir. Bu durum, çoğunlukla diğer kusurlu davranışlarla (örneğin hakaret, evi terk etme, sadakatsizlik) birlikte değerlendirilmektedir.

  3. Kusur Değerlendirmesi Karşılaştırmalı Yapılır: Mahkemeler, tarafların kusurlarını bir bütün olarak ele almaktadır. Erkeğin fiziksel şiddet, sadakatsizlik veya ağır hakaret gibi daha ağır kusurlarının varlığı halinde, kadının ev işlerini ihmal etmesi daha az kusurlu veya kusursuz sayılabilmektedir.

  4. Ağır ve Sürekli İhmal Belirleyicidir: Ev işlerinin ihmali, ortak hayatı çekilmez kılacak derecede ağır, sürekli ve kasıtlı bir nitelik taşıdığında önemli bir boşanma nedeni olarak kabul edilmektedir. Evi "çöp eve" çevirme gibi ekstrem durumlar, kadının tam kusurlu sayılmasına yol açabilmektedir.

  5. Haklı Gerekçeler Kusuru Ortadan Kaldırabilir: Kadının sağlık sorunları (örn: kısmi felç) veya ailevi zorunluluklar (örn: hasta yakınına bakma) gibi haklı nedenlerle ev işlerini aksatması, mahkemeler tarafından kusur olarak değerlendirilmemektedir.


Yargı Kararları Işığında Kadının Ev İşlerini Yapmaması Halinin Değerlendirilmesi


1. İspat Yükü ve Delillerin Niteliği


Boşanma davalarında temel prensip, iddia edenin iddiasını ispatla yükümlü olmasıdır. Kadının ev işlerini yapmadığı iddiası da bu kurala tabidir. Yargıtay, soyut ve inandırıcılıktan uzak tanık beyanlarına itibar etmemektedir.


Örneğin bir kararda, tanık beyanlarının yetersizliği şu şekilde vurgulanmıştır: "Yapılan yargılama ve toplanan delillerden dinlenen davalı- karşı davacı erkek tanıklarının kadının ev işlerini ihmal ettiğine yönelik sözlerinin bir kısmı 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Hal böyle olunca kadına Bölge Adliye Mahkemesince kusur olarak yüklenen ev işlerini ihmal ettiği vakıasının ispatlandığından söz edilemez." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2024/1216 E., 2024/8087 K.) Benzer şekilde, birçok kararda da istikrarlı şekilde, erkeğin bu yöndeki iddialarının "dosya kapsamında ispatlanamadığı" gerekçesiyle reddedildiği görülmektedir. Bu durum, söz konusu iddianın boşanma nedeni olarak kabul edilebilmesi için somut delillerle desteklenmesi gerektiğini açıkça göstermektedir.


  1. Diğer Kusurlu Davranışlarla ve Karşılaştırmalı Olarak Değerlendirme


Kadının ev işlerini ihmal ettiği ispatlansa dahi, bu durum genellikle diğer eşin kusurlarıyla birlikte tartılmaktadır. Erkeğin daha ağır kusurlarının bulunması, kadına yüklenen bu kusurun önemini azaltmakta veya ortadan kaldırmaktadır. Fiziksel şiddet, aldatma, ağır hakaret gibi davranışlar karşısında ev işlerinin ihmali ikincil kalmaktadır.


Örneğin bir kararda, kadının ev işlerini yapmadığı kabul edilse de, erkeğin sürekli fiziksel şiddet uygulaması nedeniyle ağır kusurlu olduğuna hükmedilmiştir (Yargıtay 2. HD, 2023/1102 E., 2023/3996 K.).


Başka bir kararda ise erkeğin sadakatsizliği, şiddet uygulaması ve evin geçimiyle ilgilenmemesi gibi ağır kusurları karşısında, kadının ev işlerini yapmadığı iddiası kararda belirleyici olmamıştır (Yargıtay 2. HD, 2022/8531 E., 2024/18 K.).


Bazı durumlarda ise bu ihmal, tarafların karşılıklı kusurlu davranışlarından biri olarak kabul edilmekte ve "eşit kusur" kararına temel oluşturmaktadır. Örneğin, kadının ev işlerine yardımcı olmamasının yanı sıra erkeğin de kadının ailesiyle görüşmesini engellemesi gibi davranışları birlikte değerlendirilerek tarafların eşit kusurlu olduğuna karar verilmiştir (Yargıtay 2. HD, 2023/4432 E., 2024/1022 K.).


  1. Ağır ve Sürekli Nitelikteki İhmalin Boşanma Sebebi Sayılması


Ev işlerinin ihmali, ortak yaşamı temelinden sarsacak ve çekilmez hale getirecek bir boyuta ulaştığında, tek başına dahi önemli bir boşanma sebebi olarak kabul edilebilmektedir. Bu durum, genellikle hijyen kurallarının ağır ihlali ve evin yaşanmaz hale gelmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır.


Yargıtay'ın "çöp ev" olarak nitelendirilen bir vakaya ilişkin kararı bu duruma en çarpıcı örnektir: "İstifleme bozukluğu" tanısı konulan, kısıtlanmayı gerektirmeyen rahatsızlığına rağmen, rahatsızlığı olduğunu kabul etmeyen, tedavi olmayan, eşini, evi çöp eve çevirerek zor durumda bırakan, ev işleri yapmayan, belediye görevlilerinin evi temizlemesine rağmen evi yine aynı duruma getiren kadının tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2016/24743 E., 2018/11275 K.)


Benzer şekilde, "çamaşırları yemek tenceresinde kaynatmak" gibi hijyenle bağdaşmayan davranışlar da ortak hayatı temelinden sarsan bir geçimsizlik nedeni olarak görülmüş ve boşanma kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir (Yargıtay 2. HD, 2006/9359 E., 2006/16104 K.).


  1. Haklı Gerekçelerin Varlığı


Mahkemeler, kadının ev işlerini yapamamasının altında yatan nedenleri de araştırmaktadır. Eğer bu durumun kadının kusurundan kaynaklanmayan haklı bir sebebi varsa, bu durum kadına kusur olarak yüklenmemektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bir kararında, geçirdiği kısmi felç nedeniyle ev işlerini tam olarak yapamayan kadının bu durumunun kusur olarak görülemeyeceği hüküm altına alınmıştır (YHGK, 2017/1933 E., 2019/814 K.).


SONUÇ


İncelenen yargı kararları bütünüyle değerlendirildiğinde, "kadının ev işlerini yapmaması" olgusunun boşanma davalarında tek ve mutlak bir kriter olmadığı açıktır. Bu iddia, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesi çerçevesinde "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" ilkesi kapsamında, her somut olayın kendi koşulları içinde değerlendirilmektedir. İddianın ispatlanamaması, erkeğin daha ağır kusurlu olması veya kadının haklı bir mazeretinin bulunması gibi durumlarda bu iddia boşanma nedeni olarak kabul edilmemektedir. Ancak, bu ihmalin ortak yaşamı çekilmez kılan, ağır ve sürekli bir nitelik arz ettiği ve özellikle hijyen koşullarını ortadan kaldırdığı durumlarda, diğer kusurlu davranışlarla birlikte veya tek başına önemli bir boşanma nedeni olarak kabul edilebilmektedir. Dolayısıyla, bu konudaki bir iddiaya dayalı boşanma davasının başarısı, delillerin niteliğine, ihmalin boyutuna ve tarafların bütün içindeki kusur oranlarına bağlıdır.

Yorumlar


Av. Enes Çetinkaya

İslice Mah. Annaç Sk. No:8/B Çimen İş Hanı K:1 D:102

Merkez/ UŞAK

av.enescetinkaya@gmail.com

(+90) 554 143 07 64

bottom of page